9. HARICIYE KOGUSU'NUN DEGERLENDIRMESI
Türk edebiyatında romanı en iyi bilen romancıların basında Peyami Safa gelir.Yazılarından anladığımıza göre o,bizim belli baslı romanlarımız kadar batılı romanları da okumuş ,bunlar üzerinde düşünmüş ,bu romanları incelemiştir .Onun Fransız Edebiyatında yayınlanmış roman hakkındaki üslubu; yeni deneme,tenkit ve tahlilleri de bildisini yine yazılarından anlıyoruz.
Önce ,çeşitli dergi ve gazetelerde yayınlanmış olan ;roman, roman Nedir? Roman cemiyetin Aynası ,Romanda Kahraman ,Roman ve Biyografi ,Dünya Romanının Aksaklıkları,Roman Tekniği adlarını taşıyan bu yazılar daha sonra kitap haline getirilen diğer makaleleri arasında da neşredilmiştir.
Peyami Safa’nın adı gecen bu yazılarda ileri sürdüğü görüşler,kendi romanlarının izahı veya savunması değildir.O bir edebiyat türü olan romanı umumi durumuyla ele alır .Bunun içindir ki onun görüşleri son derece sağlam ve objektiftir.Derin bir roman kültürüne dayanır.
Bu yazılarda ileri sürülen görüşler en kısa şekilde söyle özetlenebilir;
1-Romanın mevzu hayattır.Fakat hayat düpedüz kopya edilemediği için,romancının hayal gücü bu hayatı değiştirir, idealize ve tefsir eder.
Bu anlayışa göre Peyami Safa ,Realizmi ve natüralizmi reddeden bir romancıdır.
2-Romanda en önemli unsur,romanın kahramanıdır.Kahraman çogu zaman bize veya yakından tanıdıgımız birisine benzer.Yalnız,bu bize veya tanıdık birisine benzeyen roman kahramanın huyları ,davranısları ,karakteri ve ic dünyası &ldquoherkes&rdquode olanları toplamıstır.
Demek oluyor ki roman kahramanı beseri bir tip olmalıdır.Özellikleri en belirli olanı sectigi anda,romancı tipi yakalamıstır.
3-Umumî mânâ da romanın ,sınırları belli ,formülleri hazır bir teknigi oldugu söylenemez.Her büyük romanın kendine mahsus bir edebiyat türüdür ve romandaki olayların sırası hayatın sırasını izlemez .Roman,Kahramanın görme,düsünme ,konusma ve hareket unsurlarından meydana gelir.Romancı bunları kendisine göre terkip ve tahlil eder ve bunları kendisine mahsus üslubuyla anlatır.Bir romanın önemi veya büyüklügü bu terkibe ve tahlile ve bunların ifade edilis tarzına baglıdır.
Yukarıda da özetlemeye calıştıgımız görüslerine nazaran Peyami Safa psikolojik roman taraftarıdır.Gerci onun bazı romanlarında genis felsefe kültüründen gelen metafizik meseleler veya fıkra yazarlıgından gelen sosyal konulara da rastlanır.Bu konular münakasa edilir ve degerlendirilir,fakat bunların ispatlamak maksadıyla ortaya atılmıs tezler oldugu söylenemez.
Onun bütün romanlarında ( dar ve kapalı mekan,az sahıs ,basit olay...)psikolojik roman türünün bütün özelliklerine rastlanır.
Peyami Safa nın romanlarında sahıslar azdır.Büyük cogunlugu iki veya üc kisi üzerinde kurulmustur.Bazı romanlarında ise tek insanı (ki bu insan çogu zaman kendisidir) ele alır.Bu konuda söyle diyor:Kendimizi herkesten iyi tanırız .Onun icin romanlarımızda herkesten cok biz varız.Fakat bizi baskalarına dagıtarak otobiyografik olmaktan kurtuluruz.Cevre,zaman ve mekan baskalıkları bu isi kolaylastırır.Yazar ,ele aldıgı bu kahramanın ruhi yapısını ve mizacını bütün teferruatı,tezatları ve derinligi ile inceler ve bütün dünyaya,insana ,hayata ve tabiata bu mizacın arkasından bakar.